wish I was small in sunny days
a summer light breeze could lead me further
someone would call from beyond the maze
of winter freeze and draw me to her
eyes that are grey can’t see behind the stains
of blurring stars and bleeding sun
I wish I could stay or silence the rain
the solid bars of all that’s left undone

nights in the snow when all you know
is a velvet breath and all you long for
light is the stain a ball without a chain
the sweetest death might make you strong
your gaze becomes ice two crystal rollerdice
the trembling ground what have you done
I wish I could wake as the walls start to quake
from the impossibe sound of air that leaves the sun
a summer breeze begun
of air that leaves the breathing sun

Nefes Al

Keşke güneşli bir günde çocuk olsaydım

Bir yaz ışığının esintisi beni alıp götürebilirdi

Labirentin diğer ucundan biri seslenecekti

Kış ayının dondurucu soğuğundan ve beni ona çizen şeyden

gri gözler lekenin ardını göremiyor

yıldızların bulanıklığından ve kanayan güneşten

keşke kalabilseydim ya da yağmur sessizliği olsaydı

sağlam barların hepsi açılmış
karlı gecelerde

tanıdık kadife bir nefes ve seni özlemek

lamba lekeli zincirsiz bir top

en tatlı ölüm bile seni güçlendirebilir

senin dik dik bakışın iki kristal rollerdice’i buza çevirir

zemin titriyor ne yaptın sen

keşke sarsılan bir duvar olarak uyanabilsem

havada güneşin bıraktığı imkansız sesten

bir esinti başladı
nefes alan güneşin bıraktığı.