When you were young and your heart was an open book,
you used to say live and let live.
You know you did, you know you did, you know you did.
But if this ever changin’ world in which we live in
makes you give in and cry,
say, live and let die.
Live and let die.

What does it matter to ya.
When ya got a job to do ya got to do it well.
You got to give the other fella hell.

You used to say live and let live.
You know you did, you know you did, you know you did.
But if this ever changin’ world in which we live in
makes you give in and cry,
say, live and let die.
Live and let die.

Yaşa ve Öldür

Sen henüz gençken ve kalbin açık bir kitaptıyken,
“Yaşa ve yaşat.” derdin.
Öyle dediğini biliyorsun, öyle dediğini biliyorsun, öyle dediğini biliyorsun
Ama şayet içerisinde yaşadığımız bu değişip duran dünya
olur da seni yıldırır ve ağlatırsa,
de ki, “Yaşa ve öldür.”
“Yaşa ve öldür.”

Senin için ne önemi var?
Yapacak bir işin olduğunda onu iyi yapman gerekir.
Diğer dostunun canına okuman gerekir.

“Yaşa ve yaşat.” derdin.
Öyle dediğini biliyorsun, öyle dediğini biliyorsun, öyle dediğini biliyorsun
Ama şayet içerisinde yaşadığımız bu değişip duran dünya
olur da seni yıldırır ve ağlatırsa,
de ki, “Yaşa ve öldür.”
“Yaşa ve öldür.”