요란한 소릴 내며 깨지는 유리병
우리 모습일까
낮게 깔린 하늘이 금방이라도
부서질 것 같으니까
왜 이제야 왔냐며 날 기다렸다며
내 사랑 반겼던 너는 이제
어쩌다 마주친 모르는 사람보다
차갑게 얼어있다

환한 네 미소도 (환한 미소도)
따뜻한 네 품도 (네 얼굴도)
더 이상 볼 수도 만질 수도 없을
것만 같아 두려워

지금 우린 마치
12시 30분의 시곗바늘처럼
서로 등 돌리고 다른 곳을 보고
모든 걸 버리려고 하잖아
우린 마치 12시 30분의 시곗바늘처럼
다신 돌아올 수 없는 곳으로
걸어가고 있잖아

우릴 따라 흘러가던 시간도 멈췄나 봐
우리라기보단 이젠 너와 내가 됐나 봐
사소하게 지나간 모든 것들이 다
지나가기보단 놓친 것 같아
네 손이 참 따뜻했었나 봐
흔들리는 널 이미 알았어
그래서 더 꽉 잡았어
널 안았어 널 가뒀어
내 사랑이 독해져서
Yeah I know 모두 내 탓인 걸
But 미련이란 거 희망이란 거
놓을 수가 없어

환한 네 미소도 (환한 미소도)
따뜻한 네 품도 (네 얼굴도)
더 이상 볼 수도 만질 수도 없을
것만 같아 두려워

지금 우린 마치
12시 30분의 시곗바늘처럼
서로 등 돌리고 다른 곳을 보고
모든 걸 버리려고 하잖아
우린 마치 12시 30분의 시곗바늘처럼
다신 돌아올 수 없는 곳으로
걸어가고 있잖아

언젠가 이별이 내 앞에 무릎 꿇을 때 시간이
다시 우릴 따라 흐르게 될 거라 믿어
그렇게 올 거라 믿어
지금 보내지만 너를 보냈지만
모든 게 다 멈췄지만
고장 나 버린 시계가 다시
움직일 거라고 믿어

지금 우린 마치
12시 30분의 시곗바늘처럼
서로 등 돌리고 다른 곳을 보고
모든 걸 버리려고 하잖아
우린 마치 12시 30분의 시곗바늘처럼
다신 돌아올 수 없는 곳으로
걸어가고 있잖아

12:30

Büyük bir gürültü ile parçalanan şişe aynı biz gibi
Alçak gök yüzü yakında yıkılacak sanki
Neden şimdi geldiğimi soran,benim için bekleyen,aşkıma kucak açan sen
Şimdi yeni tanıştığın insandan daha soğuksun

Senin ışıldayan gülüşünü,sıcak vücuduna (ve yüzüne)
Bir daha göremeyeceğim ve dokunamayacağım için korkuyorum

12:30’u vuran saatin akrep ve yelkovanı gibiyiz
Birbirimize sırtımızı dönüp;farklı yerlerde ayrılıyor,her şeyin elimizden kayıp gitmesine izin veriyoruz
12:30’u vuran saatin akrep ve yelkovanı gibiyiz
Tekrar geri dönemeyeceğimiz yerlere doğru yürüyoruz

Bizi takip eden zaman da bizimle beraber durmuş gibi
“Biz”den ziyade “sen ve ben” olmuşuz
Üzerinde çok fazla kafa yormadan geçtiğim her şey,geçip gitmekten ziyade kalmış gibi
Ellerin çok sıcaktı
Sarsıldığını bildiğimden daha sıkı tuttum seni
Sarsıldım,hapsettim seni,aşkım daha zehirli hale geldi
Evet biliyorum;hepsi benim suçum
Ama geride kalan duygular umudumu kaybetmemi engelliyor

Senin ışıldayan gülüşünü,sıcak vücuduna (ve yüzüne)
Bir daha göremeyeceğim ve dokunamayacağım için korkuyorum

12:30’u vuran saatin akrep ve yelkovanı gibiyiz
Birbirimize sırtımızı dönüp;farklı yerlerde ayrılıyor,her şeyin elimizden kayıp gitmesine izin veriyoruz
12:30’u vuran saatin akrep ve yelkovanı gibiyiz
Tekrar geri dönemeyeceğimiz yerlere doğru yürüyoruz

Bir gün ayrılık,
Zaman bir gün önümde diz çökecek
Bizim gibi akmaya başlayacak yine,o zamanın geleceğine inanıyorum
Seni bırakmış olsam da,her şey bitmiş olsa da
Bozuk saatin tekrar çalışacağına inanıyorum

12:30’u vuran saatin akrep ve yelkovanı gibiyiz
Birbirimize sırtımızı dönüp;farklı yerlerde ayrılıyor,her şeyin elimizden kayıp gitmesine izin veriyoruz
12:30’u vuran saatin akrep ve yelkovanı gibiyiz
Tekrar geri dönemeyeceğimiz yerlere doğru yürüyoruz