You can’t expect to see him and survive
You’ll swallow his tongue of thorns
His mouth, dripping with flies
In his glorious kingdom of fire
But I believe he wept
I will make them all lie down
Down where hope lies dying
With lust, you’re kicking mankind to death
We live and die without hope
You tramp us down in a river of death
As I stand here now, my heart is black
I don’t want to die a lonely man
This is a weary hour
This is a weary hour

İnsanlığın Ağlayışı

Onu görüp kurtulmayı bekleyemezsin.
(Onun) dikenlerinin uzantısını yutacaksın.
Ağzından sinekler saçılıyor,
(Onun) büyüleyici ateş krallığında
Fakat inanıyorum o ağladı
Hepsinin yere yatmasını sağlayacağım
Umudun ölü yattığı yere yatmasını,
Şehvetle, insanlığı ölüme gönderiyorsunuz
Umut olmadan yaşayıp ölüyoruz
Bizi ölümün nehrine atıyorsunuz.
Burada dururken, kalbim siyah
Yalnız bir adam olarak ölmek istemiyorum
Bu bıktırıcı bir saat
Bu bıktırıcı bir saat