I’m here tonight, the passion of your life
To up the stakes, you will be like me in time
So let me come inside your heart, your mind
Hell, I dare you to see yourself in a different light
Where my hungry desire finds oblivion
In your embrace, all mistakes forgiven in your embrace

I’m here, I’m now, arrived
I fell in to your love, I fell in to your lie eternal
I’m here, I’m now, survived
I fell in to your love, I fell in to your lie

You’re my sweet trial
All my vestiges of hope pin wishes upon this
To prove I can be right for you and me
This whole damn controversy will shift its course
For better or for worse
In your embrace, all illusions broken in your embrace

I’m here, I’m now…

If you didn’t desire me, my world could never feel more surreal
Cos it’s only you can touch me deep enough to heal
N’ if you didn’t inspire me, then on my knees I would fall like rain
Cos it’s only you can calm me with your touch
Your voice so softly whispering

I’m here, I’m now…

Ebedi Yalan

Buradayım bu gece, hayatının ihtirası
Kırk fırın ekmek yemeye, zamanla benim gibi olacaksın
Böylece gireyim gönlüne, aklına
Kahretsin ki seni farklı bir ışıkta görmeye cesaret ediyorum
Aç arzularımın kayıtsızlığı bulduğu yerde,
Kollarında, tüm hatalar af bulur, kollarında.

Buradayım, şu andayım, ulaştım
Aşkına düştüm, ebedi yalanına.
Buradayım, şu andayım, hayattayım
Aşkına düştüm, yalanına.

Sen benim tatlı sınavımsın
Umudumun tüm izleri üstüne iğneler dilekleri
Haklı olabileceğimi sana ve bana kanıtlamak için.
Tüm bu kahrolası çekişme değiştirecek rotasını
Daha iyisi için veya daha beteri
Kollarında, tüm illüzyonlar dağılır, kollarında.

Buradayım, şu andayım…

Eğer beni istemeseydin, gerçeküstüne dönüşürdü dünyamda hislerim
Çünkü sen dokunabiliyorsun bana derinden, iyi ediyorsun bir tek sen.
Eğer ilham vermeseydin, dizlerimin üstüne yağmur gibi düşerdim
Çünkü dokunuşunla sakinleştirebiliyorsun beni, bir tek sen.
Fısıldayan sesin nasıl da yumuşak geliyor…

Buradayım, şu andayım…