Leaves in the River
I met a girl on Halloween
When she was lost, and I was drunk
And it was dark and cold out when we left
And as we walked the rain started
The leaves softened with every step
And all around us people slept alone with their dreams
The wind came down from up the planes
And blew the leaves all through the streets
I wondered how far leaves could really fly
Would they rest in suburb yards
Or make it to the city
Or would they end up in the river just to float away
She pointed to a small brick house
And said it was where she grew up
The lights were out, she asked if we could stop for awhile
Her hair was still just getting wet
The water running down her neck
Collecting in the hand print in cement beneath her feet
Apparently there’d been a death
Someone close and nothing left
Because she hadn’t left him in the end
I saw her blush when I asked
If she always talked like that
She said it only happened when she drank
And later on I felt her hand
Slipping into my cold fist
She promised me a kiss as soon as we got home
Her costume had begun to tear
She ran ahead and turned to me
Her laughter echoed through the empty streets
Nehirde ki Yapraklar
Bir kızla tanışmıştım cadılar bayramında
O kayıp bense sarhoştum
Çıktığımızda, dışarısı karanlık ve soğuktu
Ve yağmur yağmaya başladı biz yürürken
İnsanlar rüyalarıyla yalnız başına uyurken;
attığım her adımda etrafımda ki yaprakları hissetmeye devam ediyordum
Uçaklardan aşağı süzülen rüzgar
Süpürdü yaprakları caddelerce
Ve meraklandım; bu yapraklar ne kadar uzağa uçabilir diye
Şehre ulaşabilirler miydi?
Ya da dinlenirler miydi öncesinde bir kenar mahallede
Yahut yolları bir nehirde son bulup öylece akıntıya mı kapılacaklar?
O tuğladan olma küçük bir ev gösterdi
Ve büyüdüğü yerin burası olduğunu söyledi
Işıklar söndü ve o “biraz daha burada kalalım mı” diye sordu
Saçları ıslanmaya devam ediyordu
Ve su damlacıkları boynundan aşağı süzülüyordu;
bu su damlalarını bağdaş kurduğu ayaklarının altında avuç içinde biriktiriyordu
Görünüşe göre ölüme yakın
hiç bir şeyi olmayan biri vardı
zira onu sonuna kadar bırakmamıştı
Ona hep böyle mi konuştuğunu sorduğumda
kızardı
ve bunun sadece sarhoşken olduğunu söyledi
Ve sonra onun ellerinin
soğuk avuç içlerime kaydığını hissettim
Ve söz verdi bana bir buse konduracağına dair eve vardığımız gibi
o koşarken elbisesi yırtılmaya başladı
ve bana doğru dönüp baktı
kahkahaları boş sokaklarda yankılandı