Walking through a crowd
Kalabalığa doğru yürüyorum.

The village is aglow
Şehir hararetli

Kaleidoscope of loud heartbeats
Yüksek kalpatışlarının çiçek dürbünü

Under coats
Paltoların altında

Everybody here wanted something more
Daha fazlasını isteyen herkes burada

Searching for a sound we hadn’t heard before
Daha önce duymadığımız bir ses aranıyor

And it said Welcome to New York
Ve dedi ki “New York’a hoşgeldiniz.”

It’s been waiting for you
Sizin için bekliyordu

Welcome to New York (x3)
“New York’a hoşgeldiniz.”

It’s been waiting for you
Sizin için bekliyordu

Welcome to New York (x2)
“New York’a hoşgeldiniz.”

It’s a new soundtrack I could dance to this beat, beat
Bu ritmi ile dans edebileceğim yeni bir film müziği

Forevermore
Sonsuza dek

The lights are so bright but they never blind me, me
Bu ışıklar çok parlak ama ışıklar beni asla kör etmez, beni

(Chrous)
(Nakarat)

When we first dropped our bags on apartment floors
Çantalarımızı apartman zeminine ilk düşürdüğümüzde

Took our broken hearts
Kalp kırıklıklarımızı aldık

Put them in a drawer
Onları çekmeceye koyduk

Everybody here was someone else before
Buradaki herkes önceden daha başka biriydi

And you can want who you want
Ve sen kimi istersen isteyebilirsin

Boys and boys and girls and girls
Erkekler ve erkekler, ve , kızlar ve kızlar

Chrous (Nakarat)

Like any great love It keeps you guessing
Seni meraklandıran herhangi büyük aşk gibi

Any real love It’s ever changing
Asla değişmeyecek herhangi gerçek bir aşk

Like any true love It drives you crazy
Seni çılgına çevirecek herhangi gerçek aşk gibi

But you know you wouldn’t change anything, anything, anything…
Ama sen biliyorsun ki hiç bir şeyi değiştiremezdin, hiç bir şeyi, hiç bir şeyi