Love You To Death
When they met she was fifteen
Like a black rose blooming wild
And she already knew she was gonna die
“What’s tomorrow without you?
This is our last goodbye”
She got weaker every day
As the autumn leaves flew by
Until one day, she told him, “This is when I die”
“What was summer like for you?”
She asked him with a smile
“What’s tomorrow without you?”
He silently replied
She said,
“I will always be with you
I’m the anchor of your sorrow
There’s no end to what I’ll do
Cause I love you, I love you to death”
But the sorrow went too deep
The mountain fell too steep
And the wounds would never heal
Cause the pain of the loss was more than he could feel
He said,
“I will always be with you
By the anchor of my sorrow
All I know, or ever knew,
Is I love you, I love you to death”
“What’s tomorrow without you?
Is this our last goodbye?”
[Guitar Solo]
“I will always be with you
I’m the anchor of your sorrow
There’s no end to what I’ll do
Cause I love you”
Seni Ölümüne Seviyorum
Tanıştıklarında kız on beş yaşındaydı
Vahşice açan siyah bir gül gibiydi
Ve öleceğini zaten biliyordu
“Sensiz yarın nedir ki?
Bu bizim son vedamız”
Her gün daha da güçsüzleşti
Sonbahar yaprakları uçarken
Bir gün kız ona “bu öldüğüm zaman” diyene kadar
“Yaz senin için nasıldı?”
Diye sordu kız bir gülümsemeyle
“Yarın sensiz nedir ki?”
Diye sessizce cevapladı çocuk
Kız dedi ki,
“Her zaman seninle olacağım
Ben senin acının dayanağıyım
Yapacaklarımın sonu yok
Çünkü seni seviyorum, seni ölümüne seviyorum”
Ama acı çok derine ulaştı
Dağlar çok sarptı
Ve yaralar asla iyileşmezdi
Çünkü kaybın acısı çocuğun hissedebileceğinden daha çoktu
Çocuk dedi ki
“Her zaman seninle olacağım
Ben senin acının dayanağıyım
Tek bildiğim ya da tek öğrendiğim
Seni sevdiğimdir, seni ölümüne seviyorum”
“Sensiz yarın nedir ki?
Bu bizim son vedamız mı?”
[Gitar Solo]
“Her zaman seninle olacağım
Ben senin acının dayanağıyım
Yapacaklarımın sonu yok
Çünkü seni seviyorum”