A whiter shade of pale

We skipped the light fandango
turned cartwheels ‘cross the floor
I was feeling kinda seasick
but the crowd called out for more
The room was humming harder
as the ceiling flew away
When we called out for another drink
the waiter brought a tray

[refrain]
And so it was that later
as the miller told his tale
that her face, at first just ghostly,
turned a whiter shade of pale

She said, ‘There is no reason
and the truth is plain to see.’
But I wandered through my playing cards
and would not let her be
one of sixteen vestal virgins
who were leaving for the coast
and although my eyes were open
they might have just as well’ve been closed

(refrain)

She said, ‘I’m home on shore leave,’
though in truth we were at sea
so I took her by the looking glass
and forced her to agree
saying, ‘You must be the mermaid
who took Neptune for a ride.’
But she smiled at me so sadly
that my anger straightway died

(refrain)

If music be the food of life
then laughter is its queen
and likewise if behind is in front
then dirt in truth is clean
My mouth by then like cardboard
seemed to slip straight through my head
So we crash-dived straightway quickly
and attacked the ocean bed

(refrain x2)

Karanlığın daha aydınlık bir gölgesi

Hafif fandango dansını atladık
arabanın tekerlekleri döndü yerde
Deniz tutuyor gibi hissediyordum
ama kalabalık daha fazlasını istedi
Oda çok uğultuluydu
tavan uçup gittiğinde.
Biz bir içki daha istediğimiz zaman
garson bir tepsi getirdi

(nakarat)
Vakit hayli geç olmuştu
değirmenci hikayesini anlatırken :
Onun yüzü tam bir hayaletti ilk başta
karanlığın daha aydınlık bir gölgesine dönüştü

“Bir nedeni yok
gerçek kolayca görülebilir” dedi kız.
Ama kartlarımın arasında dolaştım
ve izin vermedim
on altı namuslu bakireden biri olmasına
kıyıya gitmeye hazırlanan
ve gözlerim açık olmasına karşın
kapalı da olabilirlermiş

(nakarat)

‘ Kıyıda evimdeyim’ dedi
oysa gerçekte denizdeydik
böylece aynadan baktım ona
ve onu kabul etmeye zorladım
‘ sen deniz kız olmalısın
Neptun’u tuzağa düşüren’ diyerek
Ama bana öyle hüzünlü gülümsedi ki
öfkem anında yok oluverdi

(nakarat)

Eğer müzik ruhun gıdasıysa
kahkaha kraliçedir
ve aynı şekilde arka ön ise
o zaman kir de temizdir
O zamana dek ağzım karton gibi
kafamdan kayıyor gibi görünüyordu
Bu yüzden hemen daldık çabucak
ve okyanus yatağına saldırdık

(nakarat x2)

Procol Harum

Sitemizde sanatçıya ait toplam 1 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.