Like a comet
Blazing ‘cross the evening sky
Gone too soon

Like a rainbow
Fading in the twinkling of an eye
Gone too soon

Shiny and sparkly
And splendidly bright
Here one day
Gone one night

Like the loss of sunlight
On a cloudy afternoon
Gone too soon

Like a castle
Built upon a sandy beach
Gone too soon

Like a perfect flower
That is just beyond your reach
Gone too soon

Born to amuse, to inspire, to delight
Here one day
Gone one night

Like a sunset
Dying with the rising of the moon
Gone too soon
Gone too soon

Çok Erken Gitti

Bir kuyruklu yıldız gibi
Akşam gökyüzünde yanan
Çok erken gitti

Bir gökkuşağı gibi
Göz açıp kapayıncaya kadar kaybolan
Çok erken gitti

Parlak ve parıltılı
Ve görkemlice ışıltılı
Bir gün burada
Bir gece gitti

Güneş ışığının kayboluşu gibi
Bulutlu bir öğleden sonra
Çok erken gitti

Bir şato gibi
Kumsal üzerine inşa edilmiş
Çok erken gitti

Mükemmel bir çiçek gibi
Erişebileceğinin ötesinde olan
Çok erken gitti

Eğlendirmek, ilham vermek, sevindirmek için doğan
Bir gün burada
Bir gece gitti

Bir gün batımı gibi
Ayın yükselişi ile ölen
Çok erken gitti
Çok erken gitti